TBMM'de 550 "PKK"li

Başlık "550 'Komünist", "550 Faşist", "550 Şeriatçı", "550 Ulusalcı" vs. şeklinde de yazılabilirdi... Ne "korkunç" değil mi? Kaç TC vatandaşı böyle bir durumu kabul edebilir, ya da bunun gerçekleşebileceğini düşünebilir. Ama uzak olmayan bir teoriyle bunun gerçekleşmesi kaçınılmazdır.

Şöyle bir seçim sonucu hayal edelim (hayal ederken, çok da uçmadan, gerçeklerden uzaklaşmadan):
  • BDP: %10,05 (Tüm Kürtler seçime ortak girdi [Barzaniciler, Talabaniciler, Menzilciler, KAWA, KSİP, PKK, PAJEK, eski-yeni ne varsa, ve Türkiyeli Komünistlerin birliği]. Kürt açılımı konusunda ilerleme sağlayamayan AKP'ye inat, bir önceki seçimde AKP'ye oy veren Kürtlerin büyük kesimi de, BDP'ye yöneldi.)
  • AKP: %9,99 (Kürtlerden oy kaybetti, askerle çatışması, kürt, ermeni vs. açılımı sonucu [ya da sonuçsuzluğu] içerisindeki milliyetçileri kaçırdı, Saadet bir kısmını topladı, Kürşat Tüzmen ayrıldı, BBP'ye gitti, oyların bir kısmını da götürdü, eski ANAP ve DYP kökenlilerin bir kısmı da yeni partileri DP'ya kaydı.)
  • CHP: %9,98 (En sonunda AKP'yi yakaladı ama ne fayda. Baykal'a rağmen CHP'ye oy verenlerin bir kısmı CHP'den oyunu çekti, EDP ciddi bir Alevi oyunu çaldı, Sarıgül Feto'dan aldığı destekle CHP'nin altını oydu, "Bu kadar da darbeci olunmaz kardeşim" diyen bir miktar demokrat, laiklik için CHP'ye verdiği oyu çekti.)
  • MHP:%9,96 (O da AKP'yi yakaladı ama ne fayda, Kürşat Tüzmen'in BBP genel başkanı olmasıyla, ciddi bir oy kaybı yaşadı, Kürt ve Ermeni açılımlarında yeterince tepki gösterip, milliyetçileri sokağa dökemediği için, inandırıcılığını kaybetti, içindeki gerçek faşiştlerin oyunun bir miktarı Nasyonal Sosyalist CHP'ye, büyük bir miktarı en gerçek faşist parti olan HEPAR'a gitti.)
  • SP: % 9 (AKP'ye giden Milli Görüşçü kemik oylar, AKP'nin batıcı davranışları nedeniyle yuvaya geri döndü.)
  • DP: % 9 (ANAP ve DYP ve Demirel'in desteğiyle burjuvazi ve feodallerin bir kısmı [köy ağaları ve anadolu küçücük esnafı başta olmak üzere] asıllarına geri döndüler ama eski bir DSİ mühendisi olan Demirel'e inat baraj'a takıldılar.)
  • HEPAR: %8,2 (Türkiye'nin gerçek faşistlerinin gerçek partisi, sonlandırılamayan Kürt ve Ermeni açılımının rüzgarını da arkasına alarak, İzmir ve Trakya [diğer faşist partimiz Genç Parti'nin başkanı Cem Uzan'ın kulakları çınlasın] başta olmak üzere ciddi bir oy topladı.)
  • TDH: %8 (Feto'nun ciddi desteğine rağmen iktidar olamayan TDH de hayal kırıklığına uğrayanlardan, CHP'den oy çalması beklenirken "yanlışlıkla" AKP'den de oy çalmasına rağmen yeterli olmadı.)
  • DSP ve Rahşanın diğer partisinin toplamı: %4 (Kemik bir Ecevit sevgisiyle, biraz Karadeniz, biraz da Trakya'dan aldığı oylar, kafa karışıklığı yaşayan seçmenlerini ve yöneticileri tatmin etmedi, ama yine de aldığı oy oranı şaşırttı.)
  • BBP: %5 (Kürşat Tüzmen'in parti başkanı olmasıyla biraz şahlanan parti, Sivas partisi olmaktan ileri gitmeyi başardı.)
  • TP: %5 (Her yeni parti kuranın ertesi akşam iktidar olacağını sanması hastalığına kapılan Abdüllatif Şener de hüsrana uğrayanlardan, ancak AKP'den koparttığı oylar şimdilik kendisine yetmiş görünüyor.)
  • İP: %0,1 (Ulusalcı solcuların [nasyonal sosyalist] partilerinden İP [TİP adını alıp, 1965 rüzgarını arkasına alacağını sanmasına rağmen] alabileceği maksimum oyu aldı.
  • T"K"P: %0,1 (Asıl rakibi İP'den oy kapma sevdasıyla yanınca, o da hayal kırıklığına uğradı.)
  • Yeni Parti: %0,1 (Silivri'den ancak bu kadar oy alabildi. Bu kadar çok ulusalcı parti varken, onun hasta dilimi niye bu kadar oz oldu, Tuncay Özkan'a sormak lazım.)
  • ÖDP: %0,1 (80 öncesi "övündükleri 300 bin üyemiz var" sözüne rağmen kemikleşmiş oy potansiyeliyle "Yol"da kaldı.)
  • EDP:%6 (Kafası karışan alevilerin ve CHP'den bıkan "solcu"ların desteğiyle ciddi bir oy aldı.)
  • Diğerleri (Diğer partiler ve bağımsızlar) %4,52
Sonuç
550 milletvekilinin tümünü BDP kazandı. Yani TBMM'de 550 "PKK"li. Meclis tek parti iktidarına ev sahipliği yapıyor.

Yukarıdaki senaryo masal mı? Denemez. Bu ülkede günden güne değişen kişisel siyasal tercihler sonucu, çok ekstrem olsa da, olmayacak bir sonuç değil. 20 yıl önce hangi Kemalist, bir "dinci" partinin %50ye yakın oy alarak, tek başına iktidara geleceğini "hayal" bile edebilirdi? Burada barajı geçen partinin BDP olması, sadece kafayı Kürt ve İslamcı tehlikelerine yormaktan başka bir şey yapmayanlara da, barajın ne kadar anlamsız ve "tehlikeli" olduğunu göstermek içindi.

Kısacası, bugün istikrar için, bölücülerin meclise girmesini önlemek için, ya da buna benzer, korkuya dayalı pragmatizmle yaşayanların sarıldığı BARAJ, yarın birgün, "nasıl oldu da bu hale geldik" demenize yol açacaktır. Tıpkı diğer, rejimi korumak adına olağanüstü yetkilerle donatılan diğer kurumlar gibi.

Bugün YÖK'e, Cumhurbaşkanlığına, RTÜK'e vb devlet kurumlarına AKP'nin yandaşlarını doldurduğunu ve bu kurumların AKP bürosu gibi çalıştıklarını söyleyenlerin, bu yasalar yapılırken, ebediyyen iktidar koltuğunda kendilerinin oturacaklarını sandıkları günler çok eskide kalmadı. Toplumu kafes içine almak için kurdukları kurumların tümü, tam da istemedikleri kişilerin ellerine geçince ne yapacaklarını şaşırdılar. Niye şaşırıyorsunuz ki! İktidar sizdeyken, siz de AKP gibi davrandınız.

Bu nedenle, seçim barajı tamamen kaldırılmalı, yeni bir Anayasa yapılmalı (bana göre en fazla 50 maddeden oluşmalı ve yasakları değil, özgürlükleri koruma altına almalı), halkın yönetimi ile ilgili hiçbir kuruma atama yapılmamalı (en başta valilik, kaymakamlık vs kaldırılmalı, en yetkili kişiler halkın seçtiği belediye başkanları olmalı), halkı ilgilendiren her konuya ilişkin, halkın temsilinin sağlanması önündeki yasaklar kaldırılmalı.

AKP'nin anayasa değişikliği önerisi, olumlu olmakla birlikte yetersiz ve 15. maddenin bu öneri içerisine katılmasıyla yanlış olan bir öneridir (15. madde ayrıca kaldırılmalı, kaldırılırken, cuntanın ve işbirlikçilerin yargılanması için gerekli koşulların yaratılmasıyla ilgili yasalar da bununla birlikte çıkarılmalı).

Bu öneri pansumandır, nihai tedavi yeni bir anayasadır (nihai tedaviye gidene kadar, kangren olup ölmemek için pansuman yaptırmak iyidir).

Yorumlar

Popüler Yayınlar