Üstün Hoca derslerini bitirdi...

Türkiye işçi sınıfının en görkemli mitingi olarak tarihe geçen 1 Mayıs 1977 Pazar günü Beşiktaş'taki Maden-İş merkezinin balkonundan bembeyaz saçlı gür bıyıklı bir kartal, alabildiğine mikrofonik sesiyle meydanı çınlatıyordu:

-Türkiye İşçi Sınıfına selam/ Selam yaratana/ Tohumlar tohumuna/ Haykırıp gelişene selam!..

Taksim�e çıkmak için sabırsızlanan korteji, şiirler okuyarak, sloganlar attırarak, düzenli sıralanmasını sağlayan bu gür sesi kısmaya hiç kimsenin gücü yetmedi.

İşçi sınıfının sevgi dolu hocası Süleyman Üstün, en ağır koşullarda dahi bir kanal bularak işçilerin yanına ulaştı. Nefesi tükenene kadar işçi sınıfı ile burjuvazinin arasındaki �uzlaşmaz çelişkiyi� anlattı:

-Kapitalizmin özü kâr etmektir. Bunun için patron işçilerin artı değerine el koyar. Zenginliğinin temeli sizin alın terinizdir!.. Hakkınızı isteyin, almak için mücadele edin!

Süleyman Hoca 7 Mart 1927�de Tekirdağ'ın Saray ilçesine bağlı Karlı Köyü'nde dünyaya geldi. Kepirtepe Köy Enstitüsü'nden 1947-48 ders yılında mezun oldu. Okulun en çalışkan kızı Fatma'yı da (Üstün) diplomayla birlikte kazandı.

Köy öğretmenliği yaptı. Merkez okullarında çalıştı, okul müdürü oldu. İlköğretim Müdürlüğü görevinde bulundu. 1950'de Tekirdağ Öğretmenler Derneği üyesi oldu. 1965'te Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) kurucuları arasında yer aldı. Aynı yıl TÖS İstanbul Şube Başkanı seçildi.

Başarılı öğretmen Üstün'ü işçi sınıfının "Süleyman Hocası" yapan yolun başında uğurlu bir rastlantı vardır. Onun hem yoldaşı, hem de hayat arkadaşı Fatma Üstün "Çetin Özek, geldi bir akşam" diye anlatıyor:

-Yarın Lastik-İş"te seminerim var, ateşim yükseldi benim yerime sen gider misin?

Süleyman Hoca ilk dersinden itibaren coşkulu anlatımıyla işçilerin kalbine giriyor. Hafta sonunda eğitim çalışmasına katılan işçilere, "en çok hangi hocanın dersini beğendiniz?" diye soruluyor. İşçilerin büyük çoğunluğu tek isim üzerinde ittifak yapıyorlar:

-Süleyman Üstün!

Hoca'nın işçi sınıfı içindeki eğitimciliği böylece başlıyor. 1974'te öğretmenlikten emekli oluncaya kadar DİSK Lastik-İş'te eğitim seminerleri veriyor. 1975'te de DİSK'e bağlı Maden-İş Sendikası Eğitim Dairesi Müdürlüğüne getiriliyor. 12 Eylül 1980'e kadar da burada görev yapıyor.

Süleyman Üstün'ü bu görevi sırasında tanıma bahtiyarlığına eriştim. Hoca'nın derslerdeki performansı o kadar etkileyiciydi ki, onu nefes almadan dinleyen işçiler, teneffüslerde şöyle konuşurlardı:

-Eğer okuldayken Süleyman Hoca gibi anlatan bir öğretmenim olsaydı, kesinlikle okulu bırakmazdım.

Hoca'nın anlatım yeteneği, ikna yeteneği gücü kadersizliği tersine çevirebiliyordu. İşçiler kitap okumaya başlamışlardı. Özgüvenleri o kadar yükselmişti ki, sendikanın Gönen'deki eğitim tesislerinin kapısına "İşçi Üniversitesi" levhası yazıp asmışlardı.

Süleyman Hoca 1981-1991 arasındaki 10 yılını yurt dışında geçirdikten sonra, 19 Mayıs 1991'de Türkiye'ye döndü.

Hoca 19 Mayıs'ı önemsiyordu. Mustafa Kemal bu tarihte Samsun'da karaya ayak basmıştı. Üstün de 19 Mayıs'ta 10 yıllık sürgünden dönerek ülkesinin toprağına ayak basmıştı. 19 Mayıs'ı böyle çift anlamlı olarak kutluyordu.

Ve Süleyman Üstün çok önemsediği tarihte 19 Mayıs'ta hayata gözlerini kapadı.

Hoca'nın onu yatağa düşürecek cinsten bir hastalığı yoktu. Göbek fıtığı çıkmıştı. Bu ülkede fıtık olmamak mümkün mü? Hoca'nın seyahatlerinde fıtık rahatsızlık veriyordu.

Sadece işçilere ulaşmakta daha sıkıntısız ve rahat olabilmek için bıçak altına yattı.

Ama 80 yılın yorgunluğu altındaki bedeni bu küçük ameliyatı kaldıramadı.

Hoca üzerine bağlanan cihazların kablolarına, hortumlarına sinirlenmişti. Son anlarında yanında bulunan kızı Ülkü Karaosmanoğlu'na �sandalyeye oturmak istiyorum� dedi.

Yataktan kalktı, sandalyeye oturdu.

Süleyman Hoca sanki yatağında ölmeyi gururuna yediremeyecekti, o yüzden kalktı! Adeta ayakta öldü!

Başta işçi sınıfı olmak üzere dostları, onu diğer bütün iyi özellikleri yanında en çok direngenliğiyle hatırlayacaklar!

Nazım Alpman, 22.03.2007, BirGÜN

Yorumlar

Adsız dedi ki…
http://urundergisi.com/flvplayer.swf?file=suleyman_hoca.flv
Adsız dedi ki…
http://www.ilericigenclik.org/haberler/ilerici-genclik-isci-sinifinin-suleymanini-yasatiyor

Popüler Yayınlar