Gurbette Hasbihal / Memleket İsterim

Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.

Cahit Sıtkı Tarancı memleketten ne beklediğini böyle dile getirmiş dizelerinde. Şiirinde bahsettiği memleket ülkenin tamamı olsa da bizim için memleket daha yereldir. Aynı ülke yurttaşlarına sorarız bu soruyu: Memleket nere?

Karşımızdakinden alacağımız cevap heyecanlandırır bizi. Aynı olsun isteriz memleketimiz. Memleketimiz önce köyümüzdür, sonra kasabamız, sonra da ilimiz. Hatta coğrafi koşulların belirlediği bölgeler bile bizi aynı memleketten yapar. Eğer yurt dışında yaşıyorsak koca bir Türkiye’dir memleketimiz. Şu “parsel parsel eylediğimiz dünyanın” bizim için merkezinde olan, bizim için suyu başka akan, güneşi başka doğan, ayı başka aydınlatan, yıldızları başka yol gösteren, denizi başka besleyen Türkiye.

Dünya üzerinde çok daha bereketli, çok daha yeşil, çok daha mavi, çok daha güzel yerler olsa da bizim için en güzeli Türkiye’dir. Çünkü “bizim”dir. Zaman zaman paylaşmasak da, başkalarının bu topraklar üzerinde yaşamasını onlara hak görmesek de, bencilce sevsek de, “Bizim Türkiye”...

O yüzden İskefiye de bizimdir. Kim kendine burayı memleket bellemişse, onundur. Kime “sen İskefiyeli değilsin” deme hakkına sahibiz ki?

* * *

Bunu neden yazdım? Gazetemize yazı yazarken Nurettin’le anlaştığımız konuların başında günlük “siyaset” üzerinden yazmayacağım geliyordu. Yine günlük siyasete girmeyeceğim, ama bazıları sosyal medyanın gücünü kullanarak ekstra güç sağladığını düşünüyor. Bu nedenle “azcuk” kıyısından bulaşacağım, herhangi bir taraf olmadan.

Sosyal medya üzerinde yapılan paylaşımlara verilen ilk tepkilerden biri “Sen nasıl Trabzonlusun”, “Sen nasıl İskefiyelisin” oluyor. Sanki İskefiyeli olmanın bir kalıbı varmış gibi. Kendisi gibi düşünmeyeni memleketten “aforoz” etme hakkını kendinde görüyor. Sadece kendi düşüncesini “tek” doğru sanıyor.

Bir kere “doğru kimsenin tekelinde” değildir. Hayattaki en büyük hatalarımız “doğru bildiğimiz yanlışlar”. O yüzden kendimiz gibi düşünmeyenleri önce düşman olarak görmemek, sonra da aslında hepimizin isteğinin “aynı” olduğu bilincinde olarak. Hepimiz “her şey daha iyi olsun” istemiyor muyuz? O yüzden “ayrılık”larımızı değil, “aynı”lıklarımızı yarıştıralım. Ayrılıklarımız bizim zenginliğimizdir.

Ne demiş sevgili aşık Veysel:

Koyun kurt ile gezerdi
Fikir başka başk'olmasa

* * *


Sağlıcakla ve sevgiyle...

Yorumlar

Popüler Yayınlar