Gurbette Hasbihal / Bayram

“O çocuk yüzlü bayramlar şimdi nerdeler
Hani nerde o ışıklar çocuksu sevgiler
Gitti mi yoksa yine gelir mi o günler
Nerde kaldı masallar sevgiler günler

. . .

Benim balonlarım vardı
Onları kimler aldı
Mutlu bayramlar vardı
Kimbilir nerde kaldı”

* * *

Kocaman gövdesiyle, kapkalın çerçeveli gözlüğüyle siyah beyaz ekranlarımızda görünürdü İbo, ellerinde balonlarıyla. (Bu İbo Tatlıses olan değil.) Her milli ve dini bayramın ekranlardaki vazgeçilmez yüzüydü ve “Benim balonlarım vardı” diye başlardı.

Her yeni kuşak eski, kendi çocukluk günlerindeki bayramlara özlem duyar. Çünkü çocuktuk, saftık, hiçbir şey bizi kirletmemişti.

Bayram sabahı önce mahalleliyle birlikte kılınan bayram namazı, sonra ailece yapılan sabah kahvaltıları çok güzeldi. Kapıyı çalacak çocuklara bir gün evvelden hazırlan hediye mendiller ve şekerler vardı. El öpenlere “el öpenlerin çok olsun” derdi büyükler; o zaman ne anlama geldiği tam kavrayamasak da.

Ama el öpenler gittikçe azaldı, çünkü yine el öpeceklerin çoğu gurbetteydi. Şimdi artık sosyal medyadan ya da cep telefonlarından gönderdiğimiz kısacık mesajlarla kutluyoruz bayramları, elleri öpmeden.

Bayramlar da artık paracıl oldu. Neredeyse kapitalizmin yarattığı “Sevgililer Günü, Anneler Günü, Babalar Günü” kapital sisteminin bir parçası haline geldi. Esnaf satacağı şekerin, hediyeliğin peşinde; gurbetten gelecek olanların yaratacağı ekonomik canlılığı da hesaba katarak ellerini ovuşturuyor. Yolcu taşıma firmaları da keza aynı şekilde. Bayram nedeniyle “yaratılacak” tatil için memleket içinde ya da dışında oradan oraya gideceklerin kaç kişi olacaklarını sayıyor. Zaten “bayram” olmaktan çoktan çıktı, “tatil” oldu bayramlar. Bayramların en önemli özelliği olan “büyükleri ziyaret” çoktan tatil beldelerini ziyaret oldu çıktı. Bayramın ilk günü açılacak bir telefon, ya da görüntülü konuşmayla bu vecibe de yerine getirilmiş olacak hayırlısıyla.

Ama dediğim gibi, zaman çok şeyi değiştiriyor. Biz bayramları bizden öncekiler gibi yaşamadık, bizden sonrakiler de bizim gibi yaşamıyor, yaşamayacak. Beğensek de beğenmesek de tarih farklı anlayışlar yaratıyor... Dirensek de başaramıyoruz, bizden öncekilerin başaramadığı gibi...

Önemli olan bizim bayramlardan ne anlayıp ona nasıl bir anlam yüklediğimizdir... Sevelim, ister bayramları ister bayramın getirdiklerini. Sevelim ki mutlu olalım.

Bayramınız kutlu olsun...

* * *
www.facebook.com/iskefiyeli68

kaynar.yavuz@gmail.com

Yorumlar

Popüler Yayınlar