Gurbette Hasbihal / Piçoğlu & Gogos

“Anam ayasın beni
Öldüm yâr diye diye
Benden selam söyleyin
Zavallı fadime’ye

Ayağumda çapula
Fola kiderum fola
Sen git de kızın gelsin
Konuşalım kabıda (abula)

O benim aluşuğum
Balınen garuşuğum
Beyle mi fadime’cim
Seninle gonuşuğum

Bu yıl mısır çok oldu
Doldu serendi doldu
Ne yapalım fadime
Bize allah’tan oldu”

Göreleli büyük kemençe ustası, “Kemençenin Ordinaryüsü” Piçoğlu Osman’ın “Anam Ayasın Beni” adlı eserinin sözleriyle başladık bu kez de.

* * *
Kemençe, çok geç kavuştuğum bir sevgili gibi benim için. Ta içinde yaşarken pek kıymet vermediğim bir yaren. En çok çalmayı istediğim çalgı bile diyebilirim. Keşke daha erken görebilseydim burnumun dibindeki hazineyi.

Bugün iki kemençe ustasından söz edeceğim. Birincisi hepimizin malumu Piçoğlu osman. Asıl adı Osman Gökçe olan Piçoğlu Osman, 1901 (H. 1316) yılında Görele’nin Daylı köyünde doğmuş. Piçoğlu’nun zamanın en büyük kemençe üstadı Karaman Halil Ağa’nın (Kodalak) yanında iki yıl kadar keçi çobanlığı yaptığı, bu sayede de kemençe çalmasını öğrendiği söylenmektedir. Lakabı olmasına rağmen kendisi de “Piçoğlu” adını benimsemiş, okuduğu türküleri takdim ederken “Piçoğlu Osman tarafından Giresun karşılaması” gibi, bu lakabını gururla söylemiştir. Giresun Eşref Bey Ağıdı, Trabzon Kahya Havası, Tamzaranın üzümü, Giresun Karşılaması, Romika Horon (ya da İskefiye Horonu), Trabzon Şarkısı “Fadime”, Trabzon Ören Havası gibi eserleri bugün hala dillerde. Daha da dillerde kalacak.

* * *
Büyük keyifle dinlediğim (maalesef eski kayıtlarda) bir diğer kemençe ustası, “Gogos” Petridis. O da Piçoğlu gibi büyük bir unvanla anılır: Kemençenin Patriği... 1917 Trabzon doğumlu ve ailesiyle birlikte 1922’de Trabzon’dan Yunanistan’a gitmek zorunda kalan bir komşumuz kendisi. Selanik’in “Küçük Trabzon” olarak bilinen Kalamaria semtinin Nea Trapezounta (Yeni Trabzon) mahallesine yerleşirler ve orada yaşar.  Büyüklerinden öğrendiği kemençeyi, ömrünün sonuna kadar bırakmaz. 1984’te öldüğünde çok kalabalık bir cenaze töreniyle yine Kalamaria’ya defnedilir ve daha sonra evinin önüne büyük bir kemençe heykeli dikilir.

***
Kemençeyi sevelim, burun kıvırmayalım. Modernleşme süreciyle alt seviyeye çekilmeye çalışılan ve neredeyse “gıy gıy” diyerelek aşağılanan Karadeniz kültürünün temel taşlarından kemençeyi hep dinleyelim, eski üstadlarının yolundan giden genç kemençecileri hep destekleyelim,

Sevgiyle, dostlukla ve kemençeyle kalın.

* * *

www.facebook.com/iskefiyeli68
kaynar.yavuz@gmail.com

Yorumlar

Popüler Yayınlar