Gurbette Hasbihal / MİDYE [2]
Geçen yazıda başladığım Ståle Knudsen ve M. Hakan Koçak’ın 2009 yılında birlikte hazırladığı, “Deniz
Salyangozu Avcılığının Canlılık ve Çöküş Dönemlerinde Karadeniz Balıkçıları
Yoksullukla Nasıl Başettiler?” başlıklı makalenin ikinci bölümü:
“1990’larda balıkçılık bir çeşit patlama, canlanma yaşadı. Bir gecelik çalışmanın ardından 1/2–1 ton, epeyce büyük deniz salyangozu yakalamak pek rastlanmadık bir durum değildi. Bazıları yasadışı dip trolü işinden de ek gelir elde ediyorlardı (Terme’nin doğusu trolle avlanma yasağı kapsamında bulunmaktadır). Büyük deniz salyangozu teknelerinin ekstra motor gücü ve donanımları bunu mümkün kılıyordu. Her teknede bir ila üç kişi çalışıyordu. Deniz dibinin taranmasına dayalı deniz salyangozu avcılığı, balıkçılığın pek çok dalına göre çok daha az bilgi ve eğitim gerektirir. Bu nedenle de deniz salyangoz avcılığını daha önce balıkçılık deneyimi olmayan kişiler de kolaylıkla yapabilir. Deniz salyangozu pek çok aile için geçim kapısıydı ve bu pek çok kişinin gırgır teknelerinde tayfa olarak çalışmayı bırakmalarını mümkün kıldı. Deniz salyangozundan elde edilen gelir çoğunlukla ev yapımına yatırıldı. Bu nedenle balıkçılık güvencesizliği azalttı, yaşam standartlarının yükselmesine yardımcı oldu. Yine de bu aileler görece yoksul kaldılar. Hiçbirisi araba sahibi olamadı ya da basamak atlayıp başka iş alanlarında yatırım yapamadı. Ekonominin enformel sektörlerinden birinde çalıştıklarından balıkçıların sağlık sigortası yoktu ve isteğe bağlı sigortanın primlerini karşılayabilenler çok nadirdi.
-->
“1990’larda balıkçılık bir çeşit patlama, canlanma yaşadı. Bir gecelik çalışmanın ardından 1/2–1 ton, epeyce büyük deniz salyangozu yakalamak pek rastlanmadık bir durum değildi. Bazıları yasadışı dip trolü işinden de ek gelir elde ediyorlardı (Terme’nin doğusu trolle avlanma yasağı kapsamında bulunmaktadır). Büyük deniz salyangozu teknelerinin ekstra motor gücü ve donanımları bunu mümkün kılıyordu. Her teknede bir ila üç kişi çalışıyordu. Deniz dibinin taranmasına dayalı deniz salyangozu avcılığı, balıkçılığın pek çok dalına göre çok daha az bilgi ve eğitim gerektirir. Bu nedenle de deniz salyangoz avcılığını daha önce balıkçılık deneyimi olmayan kişiler de kolaylıkla yapabilir. Deniz salyangozu pek çok aile için geçim kapısıydı ve bu pek çok kişinin gırgır teknelerinde tayfa olarak çalışmayı bırakmalarını mümkün kıldı. Deniz salyangozundan elde edilen gelir çoğunlukla ev yapımına yatırıldı. Bu nedenle balıkçılık güvencesizliği azalttı, yaşam standartlarının yükselmesine yardımcı oldu. Yine de bu aileler görece yoksul kaldılar. Hiçbirisi araba sahibi olamadı ya da basamak atlayıp başka iş alanlarında yatırım yapamadı. Ekonominin enformel sektörlerinden birinde çalıştıklarından balıkçıların sağlık sigortası yoktu ve isteğe bağlı sigortanın primlerini karşılayabilenler çok nadirdi.
Sonra hiç beklenmedik ve
öngörülmeyen bir şey oldu. Balıkçılar miktar olarak hala eskisi kadar deniz
salyangozu yakalayabiliyorken bunların ebatları aşamalı olarak küçüldü. 2004
yılından başlayarak Çarşıbaşı’ndaki fabrikalar deniz salyangozu alımını
durdurdu. Küçük deniz salyangozları uluslararası pazarda çok daha düşük fiyatla
satılıyordu. 2004’ten itibaren başlayan mazottan %40 daha az vergi alımına
dayalı dolaylı devlet desteği bile bu balıkçılığı ayakta tutmaya yetmedi. Deniz
salyangozu avcılığının bitmesiyle yasadışı trol avcılığı da sürmedi. Peki deniz
salyangozu tekneleri ve balıkçılarına ne oldu? Bu yeni durumla nasıl başa
çıktılar? Bizim tahminlerimizin aksine pek azı göç etti. Bir avuç balıkçı diğer
bölgelerde iş buldu ki; bu insanların o bölgelerde sıkı aile bağları vardı ve
bir şekilde göç edebiliyorlardı.
Bu durumda küçük
balıkçıların yöneldiği öncelikli strateji, teknelerini satarak (pek çoğu Samsun’a
satılıyordu) ağ balıkçılığına uygun daha az yakıt tüketen daha küçük tekneler
almak oldu. Pek çoğu yeniden büyük gırgırlarda tayfa olarak ya da mevsimlik
denizcilik işlerinde (yatlarda, limanda) çalışmaya bağımlı hale geldi. Diğer
ailelerin stratejileri ise çocuklarının balıkçı olmasını engellemek ve tüketimleri
kısmaktı. ” (Devamı var...)
* * *
Sevgiyle, dostlukla kalın...
www.facebook.com/iskefiyeli68
kaynar.yavuz@gmail.com
Yorumlar