Gurbette Hasbihal / Ayrılık Şarkısı
"Ardımda bırakıp
Gül çağrısını
Ayrılık anı bu sisli şarkıyı
Irmaklar gibi akıp uzun uzun
Terk ediyorum bu kenti
Ah ölüler gibi
Kumral bir çocuğun
Yaz öyküsü bu
Şarkılarla geçtim aranızdan
Yalnızlar gibi susup uzun uzun
Terk ediyorum bu kenti
Ah bir aşk gibi
Şarkılar bir çığlığa sığınmaksa şimdi
Sonsuz bir yangın gibi
Sevmesem öyle kolay çekip gitmek
Yaralı bir kuş gibi
Düşlüyorum bu kenti
Son bir aşk gibi”
Sevgili Kâzım Koyuncu’nun
bizi terk etmeden önce söylediği son sözler.
* * *
Sevgili Kâzım’ın sesiyle 90’ların başında tanıştım. Bir
rock müzik dinleyicisi olarak bambaşka bir ses duymak, çok iyi gelmişti bize.
Sanırım 1995 yılıydı, uzun saçlı, eğri burunlu Denizin Çocukları’nın kurduğu Zuğaşi
Berepe adlı grubun Va Mişkunan
adlı albümü elimdeydi. Mehmedali Barış Beşli’nin vokal, Kâzım Koyuncu’nun
akustik gitar ve vokal, İlhan Karahan’nın elektro gitar, gitar partisyonları ve
soloları, Metin Kalaç’ın bas gitar, Mahmut Turan’ın Guda/tulum ve Azeri rock
grubu Yuxu’dan da tanıdığım Cengiz Eyvazov’un davulda yer aldığı grup hem rock
söylüyordu hem de Lazca. Benim gibi hem rock hem de etnik müzik severler için
bulunmaz bir nimetti. Her ne kadar Türkiye’nin geri kalanına göre bütün Karadenizliler
Laz olsak da, gerçekten Laz olmadığımızı biliyorduk ama Lazlar kimdir
bilmiyorduk. İlk öğrendiğim Lazca kelime de bu yüzden “va mişkunan” oldu. Çok
anlamlıydı: Bilmiyoruz. Hiç birimiz
Lazları bilmiyorduk. Onlar sayesinde tanımaya
Grubun bir süre daha devam çalışmalarından sonra Kâzım
solo çalışmalara başladı. Sevgili Gökhan
Birben ile birlikte çok sevilen Gülbeyaz
dizisinin müziklerini yapıp, bir iki bölümde de oynayınca çok daha fazla
insan tarafından tanınır oldu.
1986 yılında yaşanan Çernobil
faciasının etkilerinin yıllar sonra ortaya çıkmasının sonucunda Kâzım da kanser
olmuştu. 33 yaşındaydı daha. Doktorlar kendisini çok fazla yormamasını söylese
de Kâzım Koyuncu konserler vermeye devam etti. 2005 yılında son konserini
Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde verdi. Aynı yılın, 25 Haziran tarihinde ise
Şişli'de hayatını kaybetti. İstanbul’da Açık Hava Tiyatrosu’nda müthiş bir
kalabalıkla uğurladık onu.
Tüm Türkiye’ye TRT’de dinlenen Karadeniz müziğinden başka
bir müzik olduğunu gösterdi, hatırlattı, duyurdu. Bugün televizyonlarda (Karadeniz
kanallarının dışında) yaygın bir şekilde Karadeniz müziği dinleniyorsa, kemençe
ve tulum müzik dinleyicileri arasında kendisine çok güzel bir yer bulmuşsa,
bunda Kâzım’ın ve arkadaşlarının çok büyük katkısı ve emeği var. Kendisinden
sonra onun yolunu takip eden onlarca genç müzisyen bugün hepimizi çok mutlu
etmekte.
Sevgiyle ve dostukla kalın.
www.facebook.com/iskefiyeli68
kaynar.yavuz@gmail.com
Yorumlar